SANAT TARİHİ-2

SANAT TARİHİ-2

C-ESKİ İRAN UYGARLIKLARINDA SANAT
Persler m.ö 550–330
Partlar m.ö 20- m.s 226
Sasaniler 226–651
MİMARLIK: Pers mimarisinin en anıtsal yapıları Kral Saraylarıdır. Bu saraylar, taraça üzerine çok sütunlu kabul salonlarından oluşur.(Apadana)
(Urartularda gördüğümüz Apadanalara benzer)
ÖRNEK: Persepolis sarayı. Darius I. Yaptırmıştır. Bu sarayın sütun başlık-
ları, çeşitlilik gösterir.(Boğa başı biçiminde başlıklar, İyon başlıkları, Mısır sütun başlıkları...)
-Part ve Sasani mimarisinde görülen büyük kemerli ve tonoz örtülü yapılar daha sonra İslamiyet dönemi (B. Selçuklular) İran mimarisinde EYVANLI yapıların oluşmasında etkili olmuştur.
ÖRNEK: Hatra'da Part Sarayının cephesi
-Ktesifon' da Takı Kisra
-B. Selçuklularda Mescidi Cumalar.
EYVAN: Üç yanı kapalı önü açık üstü tonoz örtülü mekân (Yağmurluk/Gölgelik)

HEYKELTIRAŞLIK: Sarayların taştan yapılmış bölümlerine işlenen kabartmalarda genellikle:
- Konu olarak: Kralın kabul törenleri, dinsel törenler işlenmiştir.
- Kompozisyonda sıralama yönteminin yanı sıra yenililerde denenmiştir.
- Oranlarda: Gerçeğe yakınlık vardır.
- Ayrıntılı bir işçilik gözlenmektedir.(Kumaş kıvrımları ve dökümlerinde)
ÖRNEK : -Persepolis Sarayının kabartmaları.

IV- ESKİ EGE HAVZASI ve ESKİ YUNAN SANATI
(GİRİT, YUNANİSTAN ve ANADOLU’NUN BATI KIYISI)

A. GİRİT (MİNOS) UYGARLIĞINDA SANAT M.Ö. 3000–1400
MİMARLIK:
Minos mimarisinin en önemli örnekleri Büyük saraylardır. Bu saraylar
Akdeniz mimarisinin özelliklerine uygun olarak çok pencereli ve balkonlu olarak yapılmıştır.
ÖRNEK: Kandiye’de Knossos Sarayı
Bu sarayın sütunları aşağıdan yukarıya genişlemektedir. Boyalı olup, yayvan başlıkları vardır.
SÜSLEME/RESİM
Girit Saraylarının duvarlarını süsleyen resimler iki grupta incelenir.
1- Fresk resimler
2- Kabartmalı /Boyalı resimler.
Resimlerde; canlı renkler, uyumlu oranlar ve hareketli çizgiler görülür.
Romantik /Etkileyici konular işlenmiştir.
ÖRNEKLER: 'Zambaklı Prenses' Kabartması, Knossos
'Parisli Kız' Freski, Knossos.
SERAMİK:
Çömlekçi çarkında (Tornada) yumurta kabuğu inceliğinde yapılmış
Girit seramikleri 3. binden başlayarak; önce geometrik daha sonraki dönemlerde ise doğal bitki ve deniz canlılarının desenleriyle bezenmişlerdir.
* Girit (Minos) sanatını genel olarak özetlersek şu sonuca varabiliriz.
Bu sanat, bir ada uygarlığının ortaya koyduğu etkinlik olduğundan, askeri ve dinsel konulara çokça yer verilmemiştir.
-Girit Minos sanatı Dorların Avrupa’dan m.ö 12.yy de gelmesiyle Akaların saldırısıyla son bulur. 8.yy kadar karanlık bir dönem yaşanır. Daha sonra Hellas’ta, İyonya ve Eyolya’da şehir devletleri oluşur.

B-ESKİ YUNAN SANATI
-Pelaponnes (Mikenai, Tirns)
-Hellas (Athina, Sparta )
-Anadolu’nun Batı kıyısı (İyonya, Eyolya)
1-PELOPONNES’DE AKA (MİKEN) SANATI M.Ö 2.000-1200
Önemli merkezler Mikenai, Tirins ‘
“Aka (Miken) sanatı, Girit(Minos) sanatından biçimsel etkiler almış olmakla birlikte, Girit sanatının tersine askeri özelliği belirgin bir sanattır.’’
-Mikenai ve Tirins şehirlerini çevreleyen surlar ve şatolar savunmaya uygun olarak yapılmışlardır.
-Mimari yapıların duvarlarındaki ve seramikler üzerindeki resimlerde askeri konular işlenmiştir
- Mikenai şatosundaki kuyu mezarlardan çıkarılan altın maskeler önemli buluntulardır.
-Akalarda yaygın olarak: Kuyu mezarlar, oda mezarlar ve kubbeli mezarlar görülür.

2-HELLAS’ TA ve ANADOLU’ NUN BATI KIYISINDA SANAT M.Ö 8.yy- M.Ö 1.yy
(Dor, İyon…) Sanatı
-Eski Yunan Sanatı tarihsel üslup dönemleri olarak (özelikle Mimarlık ve Heykeltıraşlıkta) üç döneme ayrılır: Arkaik dönem (mö 7.-6.yy), Klasik Dönem (mö 5.-4.yy) ve Hellenistik Dönem M.Ö. 330-30
MİMARLIK ve KENTLEŞME: Laodikya, Hierapolis, Efes, Milet, Didim, Symirna, Bergama, Priene…
Bu dönemde antik kentler iki bölümden oluşur. Akropol ve Nekropol.
Akropol: Kentin en yüksek yerinde tapınak, tiyatro gibi toplumsal işlevi olan yapıların bulunduğu yerdir.
Nekropol: Mezarlığın bulunduğu bölümdür.
Kentler düzenli ve planlı olarak kurulmuştur. Milet (Söke)
Mimar HİPPODAMOS, İyon kentlerini planlarken “ ızgara planını” kullanmıştır.
Izgara planı: sokak ve caddelerin birbirine paralel ve birbirini dikine kesmesi mantığından geliştirilmiş bir şehir planlamasıdır.
ANTİK KENTLERDE BULUNAN ÖNEMLİ YAPILAR
1-Tapınaklar 4-Agoralar (Pazar yeri, meydan)
2-Tiyatrolar 5-Stoalar (Portik, revak, yağmurluk-gölgelik)
3-Stadyumlar 6-Gimnazyumlar (Okul Hamam Spor Salonu)
7-Buleuterion (Tiyatro biçimli meclis toplantı yeri)
8-Odeon (Tiyatro biçimli konser salonu)

ESKİ YUNAN MİMARİSİNDE TAPINAKLAR
Tapınaklar, sütun başlıklarına ve mimari düzenlerine göre gruplandırırlar.
Dor, İyon ve Korint düzeni.
1-DOR DÜZENİ
Tapınakların en eski olanları bu düzende yapılmış olanlardır. Çok yaygın olarak görülmesine karşın Anadolu’da bir tek örneği vardır.
ÖRNEK: Yunanistan’da Atina Akropolünde Parthenon Tapınağı (Athena adına heykeltıraş Fidyas ve Mimar İktinos tarafından, Perikles zamanında MÖ 5.yy yaptırılmıştır)
Anadolu’da: Çanakkale (Behramkale)’de Assos Athena tapınağı M.Ö. 6.yy
2-İYON DÜZENİ: Anadolu’nun batı kıyısında İyonya’da gelişmiş ve tüm Ege havzasında kullanılmış tapınak düzenidir.
ÖRNEKLER:
-Didim Apollon Tapınağı: Arkaik dönemde (MÖ 8.-7.yy da) başlamış, Hellenistik dönemde yeniden devam edilmiş ancak bitirilememiş İyon düzeninde yapılmış (çift sütun sıralı) en büyük tapınaktır.
Efes Artemis Tapınağı Arkaik dönemde (MÖ 6.yy da) yapılmış ve DÜNYANIN YEDİ HARİKASINDAN biri olarak bilinmektedir.
-Priene Athena Tapınağı M.Ö 4.yy
-Magnesia (Ortaklar) Artemis tapınağı m.ö 2.yy Helenistik Dönem. Arşitravında kabartma bulunan ilginç bir örnektir. Vitrivius tarafından mimarlıkta altın oranın uygulandığı en önemli yapı olarak belirtilmiştir.
- Likya ve Karya bölgesinde İyon düzeninden etkilenmiş anıt mezarlar ve kaya mezarları yapılmıştır.(Bodrum’daki Mozele)
3-KORİNT DÜZENİ: MÖ 5.yy’dan sonra kullanılmaya başlamıştır. Kenger yaprağı biçiminde süslemelerle, İyon başlığından oluşmuş karma bir sütun başlığı vardır, diğer mimari bölümleriyle de İyon tapınaklarına benzerler.
Korint, sütun başlığı, Roma, Rönesans ve diğer dönemlerde de sıka kullanılmıştır.
ÖRNEK: Mersin/Silifke-Uzunca burçta Zeus tapınağı
ESKİ YUNAN HEYKEL SANATI
Eski yunan heykeltıraşlığı üç dönemde incelenir:
Arkaik, Klasik ve Hellenistik dönem
1-ARKAİK DÖNEM (MÖ 7.-6.yy)
Arkaik dönemde heykellerde frontal duruş, boncuk dizisi biçiminde saçlar ve iri gözler vardır. Arkaik dönem heykelleri, genel duruş ve ifade biçimiyle Mısır, Mezopotamya, Hitit heykelleriyle benzerlik gösterirler
Bu dönemde iki önemli merkez vardır.
a) İyon ekolü ÖR: Sisamlı kadın, Didim oturan erkek heykelleri ve Efes Artemis Tapınağındaki Artemis heykelidir.
b) Girit-Peleponnez ekolü ÖR: Delfili atlet, Luvre Müzesindeki kadın heykeli
2. KLASİK DÖNEM (M.Ö 5-4.yy)
Bu dönemde ;
a)Arkaik dönem sonundaki yapay gülümsemenin yerini ciddi bir ifade alır
b)Frontal duruş kaybolur, heykellere hareket girer(Disk Atan Adam)
c)Heykellerde her zaman ideal güzellik ölçüleri aranmış, gerçeğe uygun bir oranlama uygulanmaya çalışılmıştır. (Polikletos’un 1/7kuramı)
d) Heykeltıraşlık sanat olarak görüldüğü için, sanatçılar yapıtlarına imzalarını atmaya başlarlar.
5.yy Sanatçıları:
FİDYAS: Parthenonun kabartmaları
MİRON:Diskatan adam, POLİKLETOS(1/7 oranı ve Mızraklı atlet)
4.yy Sanatçıları
PRAKSİTELES:Hermes ve Diyanisos
LEOHARES: Belvedere Apollonu,
SKOPAS Tegea Başları,
BRİYAKSİS:Mozeledeki Mousolos heykeli (Bu üçü Mozele’nin de heykeltıraşıdırlar .
3-HELENİSTİK DÖNEM ( M.Ö 330-30)
Bu dönemde :
a) Heyecanlı ve Hareketli konular işlenmiştir. Ayrıntılarda Barok tarzı hareketli ve abartılı bir üslup işçiliğine yer verilmiştir.
b) Grup Heykeller yaygınlık kazanmıştır.
c) Heykellerde duyguların dışa yansıtıldığı etkileyici(ifadeler) sahneler görülür.(Patetik etki)
d) Portrelerde idealize edilmiş veya gerçekçi ifadeler kullanılmıştır. Hep güzel olan değil, çirkin olan yüzlerde konu olarak işlenmiştir.
-Bu dönemin en önemli heykeltıraşı(Lisippos’dur.) 1/8 oranını kuramlaştırmıştır. ÖR: Apoxyomenos (Atlet) ve İskender portresi.
-İki önemli merkez vardır.
I. Bergama ekolü: İskender Başı, İskender Lahti, Bergamada Zeus sunağı kabartmaları (M.Ö 2.yy)
II.Rodos Ekolü: Lakoon heykel grubu (M.Ö 1.yy) bu dönemin en ilginç heykelleri NEMRUT DAĞI HEYKELLERİ ’ dir. (Adıyaman) Kommegene Kralı I. Antiokhos’un Tümülüs mezarı ve büyük boyutlu Tanrı heykelleri vardır. Bu heykeller hem Yunan, hem Pers tanrılarının özelliklerini taşırlar.

ESKİ YUNAN SERAMİK SANATI
Seramikler, üzerlerinde bulunan motiflere, boyama tekniklerine ve dış görünüşlerine göre gruplandırılır.
A. Geometrik Bezemeli Vazolar (M.Ö 11.-8.yy)
Vazoların üzerinde geometrik motifler ya da geometrik karakterli figürler bulunur.
B-Oryentalizan (Doğu Yunan) seramikler (M.Ö 8.-6.yy)
Anadolu, Mezopotamya ve Mısır sanatından alınmış motifler kullanılmıştır. (Sfenksler, Otlayan keçiler ve geyikler... gibi hayvansal ya da palmet, hayat ağacı ve lotüs… gibi bitkisel motifler)

SİYAH FİGÜRLÜ VAZOLAR(M.Ö 6.YY)
Seramiğin doğal rengi olan toprak rengi üzerine siyah figürler yapılarak-boyanarak elde edilir. Figürlerin ayrıntıları kazınarak belirtilir.
Bu dönemden başlayarak seramik yapmak ve boyamak sanat olarak görüldüğünden vazoların kaidelerine sanatçı adları yazılmıştır.
ÖRNEK: Frarnsuva Vazosu: yapan: Ergotimos Boyayan: Klitios
Ajax ve Ekilleusun dama oyununu gösteren Vazo: Boyayan: Eksekias

KIRMIZI FİGÜRLÜ VAZOLAR (M.Ö 6.YY SONUNUNDAN 5.YY SONUNA KADAR)

Siyaha boyanmış vazoların kazınmasıyla elde edilir figürlerin ayrıntıları fırçayla çizilir.
ÖRNEK:”Savaşa giden delikanlı vazosu” Sanatçı Euthimides.
Bu vazodaki resimde perspektif ilk defa bilinçli olarak uygulanmıştır. Eufronios bu dönem sanatçısıdır.

5 ESKİ ROMA SANATI M.Ö 30- M.S 395
MİMARLIK: Romalılar, mimaride ilk defa horasan denilen inşaat harcını kullanmaya başlamışlardır. Harcın kullanılması, büyük kemerli ve kubbeli yapıların yapılabilmesine olanak sağlamıştır.
Antik Roma Kentlerinde Görülen Yapılar
1. Tapınaklar: Hem geleneksel eski Yunan tapınaklarına benzer tipte, hem de yenilik olarak kubbeli tapınaklar yapmışlardır.
Kütahya- Çavdarhisar (Aizonai) Zeus Tapınağı
Roma- Panteon Tapınağı 43 m kubbeli.
2. Forumlar: Toplantı ve pazar yerleri (Agora). Forum Romanarum.
3.Tiyatrolar: Antik Yunan tiyatroları gibi dağın meylini kullanabilirler. Ancak farklı olarak düz araziye de yayılabilirler. Aspendos- Side Tiyatroları
4. Amfi tiyatrolar: Gladyatörlerin dövüştüğü alan. Roma Colesseum.
5. Hamamlar: Kütüphaneleri ve spor salonuyla karmaşık bir yapıdır. Roma Karacalla Hamamı.
6.Su kemerleri: Aspendos Sukemeri, İstanbul Boğazlıyan su kemeri.
7. Bozilikalar: Devlet ve mahkeme işlemlerinin görüldüğü “Kral (yapısı) binası”. Uzunlamasına salon biçimindedir.
8. Zafer kemerleri: Tek ya da üç gözlü olabilirler. Yolların üzerine dikilirler. Roma’da Konstantin Takı.
9. Atriumlu evler ve Apartmanlar: ( M.S 1. YY Ostia Limanındaki yapılar)
10. Saraylar: Splato’daki Diyokletionus Sarayı
Günümüzdeki antik kentlerdeki yapıların büyük çoğunluğu Romalılar zamanından kalmadır. Ya da eski yapılar Romalılar zamanında kendi anlayışlarına göre yeniden yapılmıştır. Hierapolis ve kalıntılarında olduğu gibi.

ROMA HEYKELTIRAŞLIĞI
Roma heykellerini iki grupta toplarız:
1-PORTRELER: Portrelerde etkili bir gerçekçilik görülür. Portresi yapılan kişinin yüz özelliklerine uyulmaya çalışılır. Ölen kişilerin yüzlerinden alınan balmumundan yapılmış maskelerde portreciliğin gelişmesinde etkili olmuştur.
Heykelleri yalnızca portre olarak değil de bütün olarak düşünürsek, genel görünüm olarak Antik Yunan heykellerine benzerler.
ÖRNEKLER: Neron Başı
Augustus Heykeli
Büyük Konstantin Heykeli
2-TARİHSEL KABARTMALAR: Romalı imparatorların ölümsüzleştirmek istedikleri anıları, törenleri ve zaferleri bu tarihsel kabartmalarla anlatmışlardır.
ÖRNEKLER: Augustusun ‘Barış Sunağı’
Roma Traianus Sütunu
İstanbul Dikilitaş kaidesi (Teodosius kabartması)
Bu heykellerin yanı sıra, Romalılar döneminde yaygınlaşan atlı süvari anıtları dikmek, sonraki dönemlerde, Rönesans’ta ve günümüzde etkilerini sürdürmüştür.
ÖRNEKLER: Markus Aurelius Anıtı- Roma

VI. ORTA ÇAĞ AVRUPA SANATLARI (primitif Hıristiyan sana Bizans, Roman, Gotik)
Ortaçağ Avrupa sanatları, Hıristiyanlık etkisinde oluşmuştur. İlkçağdaki özgür sanat ve bilim ortamı, yerini dinsel baskıların sınırladığı sönük ve karanlık bir döneme bırakmıştır.

*İLK DÖNEM HIRİSTİYANLIK SANATI:
Bu dönemin sanatına ilişkin örnekler yer altı tapınakları olarak kabul edilen KATAKOMB’ larda görülür. Katakomblar; sığınak, kilise ve yer altı şehri olarak kullanılan yerlerdir. Bazı katakombların duvarlarında mozaik ve fresk tekniği ile yapılmış simgesel resimler vardır.
Yurdumuzun Kapadokya yöresinde çok sayıda yeraltı şehri, Katakomb ve peribacalarının içine oyulmuş kiliseler vardır.
Niğde-Ihlara vadisi Nevşehir-Göreme Elmalı-Yılanlı kiliseler.
Nevşehir-Derinkuyu ve Nevşehir-Kaymaklı yer altı şehirleri.

*BİZANS SANATI: (395-1453)
Hıristiyanlığın resmi din olmasıyla birlikte kiliseler yapılmaya başlanır. İlk örnekleri bazilika tipindedir. Gelişmiş olanları ise kubbeli ve Haç planlı olarak yapılmışlardır.
Bizans mimarisinden günümüze gelebilmiş en önemli örnekler arasında kiliseler, su kemerleri, sarnıçlar ve surlar vardır.
ÖRNEKLER: İstanbul Surları, Yerebatan Sarayı (sarnıcı)
Bozdoğan Su Kemeri, Tekfur Sarayı
Aya İrini ve Kariye Kiliseleri
Trabzon Sümela Manastırı önemli örneklerdir.
Sümela Manastırı Maçka’dadır. 5yy.da yapılmıştır.
Antalya Kemer’de Demre (Myra) Aziz Nikoloas Kilisesi (Noel Baba Kilisesi) 6.yy
Bunlar içerisinde en önemli olanı AYASOFYA’DIR.
Jüstinyen 532-537 de Aydın’lı Antemios ile Milet’li İzidoros’a yaptırmıştır.
Plan olarak: dört filayağının taşıdığı (31 m) kubbeyle örtülüdür. Ana kubbe önce yarımşar kubbelerle doğu batı yönünde açılmış, sonrada yarımşar kubbeler çeyrek kubbelerle aşağı doğru genişletilerek merkezi kubbeli bir mekan örtüsü oluşturulmuştur. Girişte narteksi (sütunlu galerisi) vardır. Fatih tarafından camiye dönüştürülmüştür. Atatürk döneminde müzeye çevrilmiştir.(1935)

BİZANS SÜSLEME SANATLARI
Bizans süsleme sanatları genellikle dinsel mesajları aktaran, simgesel ve yüzeysel motiflerle ifade edilen bir sanattır.
a)Mozaikler: En güzel örnekler, Ayasofya, Kariye müzelerinde, Antalya müzesinde görülür.
b)Freskler: Kapadokya bölgesindeki peri bacalarının içine oyulmuş kiliselerin duvarlarındaki örnekler.
İstanbul Kariye Kilisesinin freskleri
c)İkonalar: 1.Her türlü kutsal insan resimleri, heykelleri
2.Taşınabilir, katlanabilir tahta levhalar üzerine yapılan resimler.
d)Minyatürler: El yazması kitaplarda konu açıklayıcı işlevi olan küçük boyutlu resimler.
e) Vitraylar: Renkli camların eklenmesiyle oluşturulan pencere süslemesi, kiliselerin pencere camlarında kullanılır.
726 dan 842 ye kadar İKONAKLAZMA (ikona kırıcılığı) dönemi.

b)ROMAN VE GOTİK SANAT:
Ortaçağ Avrupasında toplum üzerinde etkili olan iki önemli kurum vardır. Papalık ve Feodalite.
Bu anlamda; mimarinin ortaya koyduğu yapıtlar kiliseler ve şatolardır.
Dinsel etkiler yüzünden resim-heykel sanatı yüzeysel özellikler taşıyan süslemelere dönüşmüştür.

ROMAN SANATI(900-1200)
Ahşap çatılı bazilikalar zamanla Roma kemerlerine tonozlarına benzeyen mimari biçimlerle örtüldüğü için Roman sanatı denmiştir(kimine göre de Norman sanatından, Roman adını almıştır. Bakınız Sanatın Öyküsü.)
-İlk örneklerin görüldüğü yer Almanya’dır.
-Roman mimarisinde genellikle yuvarlak kemer ve yuvarlak tonoz kullanılmıştır.
-Kiliselerin-Şatoların tonoz örtüsünü taşıyan duvarları sağlam olsun diye kalın olarak ve az pencereli olarak yapılmışlardır.
ÖRNEKLER
ALMANYA: Aachen’de Şarlman’ın Saray- Kilisesi
Hildesheim’de Sen Micheal Katedrali
Ren bölgesinde Worms, Mainz ve Spaier kilisesi
İTALYA: Piza Kompleksi (katedral, kule, vaftizhane)
FRANSA: Arl’da St.Trofim (taçkapısı zafer kemerine benzer)
Caen’ de St. Etienne Kilisesi

GOTİK SANAT: (13.yy. -15.yy. başına kadar)
-Gotik sanat Fransa’da görülmeye başlanır.
-Yapılarda sivri kemerler kullanılmıştır.
-Kiliselerin yapısı: gergin sivri kemerler, çapraz tonozlardan gergin kaburgalardan ve bunları taşıyan payelerden oluşmuş iskelet biçimindedir. Payelerin sağlamlığını artırmak için payandalar yapılmıştır.
-Gotik kiliselerin cephe düzenlemesi ve taçkapı süslemeleri çok görkemli yapılmıştır.
-Kiliselerde yapının yükünü kemerler ve payeler taşıdığı için duvarların önemi kalmamıştır. Bu nedenle duvarlarda pencere açıklığı çoğalmış ve büyümüştür.
-Pencereler renkli camlardan yapılmış nakışlarla süslenmiştir(VİTRAY).
Bu, yapıların mistik etkisini daha da artırmıştır.

GOTİK KİLİSELERE ÖRNEKLER:
FRANSA: Paris Notre Dame Kilisesi (12-13.yy.)
Reims katedrali (kralların taç giydiği yer)
Amiens Katedrali(en olgun örnek)
İNGİLTERE: Salisbury ve Lincoln Katedralleri
ALMANYA: Köln Katedrali (13-19.yy.) 6 yüzyıl süren bir çalışmadan sonra bitirilmiştir.
Ulm Katedrali dünyanın en yüksek çan kulesi( 161 m.) olan kilisedir.

VII. RÖNESANS DEVRİNDE VE RÖNESANSTAN 19.YY ORTASINA KADAR AVRUPA SANATLARI
(Rönesans, Barok, Klasizm, Romantizm, Realizm…)

A)RÖNESANS SANATI:
1-Erken Rönesans 1400-1500 (QUATROCENTO)
-Rönesans yeniden doğma, canlanma demektir,
-Ortaçağ boyunca bilimde ve sanatta gelişme görülmez.
-Buna tepki olarak, antik çağın bilim ve sanatına yeniden ilgi duyulmuştur.
-Rönesans işte bu bilgi sonucunda antik çağ sanatının ve biliminin yeniden yorumlanmasıyla ortaya çıkar. Temel ölçü insan (bedeni) olduğu için aynı zamanda Hümanizma dönemi olarak da bilinir.
-Rönesans sanatının ortaya çıktığı yer İtalya’nın Floransa kentidir.

RESİM SANATI
Erken Rönesans sanatının üç önemli sanatçısı vardır. Giotto, Masaccio ve Botiçelli
GİOTTO: (13yy-14yy başı) Ortaçağın donuk ve şematik resimlerinin yerine, Giotto ile birlikte ifade ve mekan duygusu gelişmeye başlamıştır.
Yapıtları; “Çarmıhtan İndiriliş”, “Meryem’in Dadısını Ziyareti.”

MASACCİO: (1401-1428) Sanatçı resim sanatına gerçek anlamda derinlik duygusunun kazandırmıştır. Perspektifin bilinçli olarak uygulanmasıyla yapıtlarda üç boyutlu bir etki yaratılmıştır. Masaccio figürlerinde ışık gölgeyi ustaca kullanarak plastik görünüm (heykelsi görünüm) sağlamıştır.
Yapıtları: “Cennetten Kovuluş, Vergi Sahnesi”

BOTİÇELLİ: (1446-1510) Yapıtlarının çoğunu yakmıştır. Onun yapıtlarında çizgiler her zaman canlı ve hareketlidir. Konuları hayale ve duyguya dayalı şairce konulardır. Kompozisyon sorunu tam olarak çözülmemiştir.
Yapıtları: “İlkbahar, Venüs ün Doğuşu”,

ERKEN RÖNESANS MİMARLIĞI VE HEYKELTRAŞLIĞI
Mimarlık: Antik dönem mimarisinden oluşan kemerler, üçgen alınlılar, kubbeler ve sütunlar yeni yorumlarla Rönesans mimarisinden yeniden kullanılmaya başlanmıştır.
Kilise gibi dinsel yapıların yanı sıra sivil yapılarda önem kazanmaya başlamıştır.

BRUNELLESHİ: Erken Rönesans mimarisinin öncüsüdür.(1377-1446) Antik Roma kentlerini gezerek oralardaki ölçü ve oranları incelemiştir.
Yapıtları: Floransa Katedralinin kubbesi
Floransa Pazzi Şapeli
Floransa Yetimler Yurdu
Floransa Pitti Sarayı

Kaynakça: http://www.nizamicubuk.com/denemeGoster.php?denemeNo=909


Reklam

E3 Webdesign